Toplumsal konularda verdiği tepkiler ile bir kesimin çok sevdiği bir kesimin eleştirdiği ama bir o kadar da merakla takip ettiği Sevda Türküsev ile söyleşimizde onun hakkında bilinen ve bilinmeyenleri

İlk kez Televizyon ekranında kimsenin değinmediği konulara cesur yaklaşımınla  fark etmiştim seni, dobra dobra fikirlerini savunuyordun yıllar geçti hala aynı dobralıkla olaylara yaklaşıyorsun yormadı mı seni bu?

 Evet, galiba bu benim ideolojim oldu yani kimsenin doğruları haykıramadığı zamanlarda önce benim söylemem. Tabii ki yoruyor yormaz mı ama neticede doğru buysa ve buna da inanıyorsan bunu yapmalısın diye düşünüyorum. Fakat tabii etrafa baktığımda suya sabuna dokunmayalım, tribünlere oynayalım diye insanlar olaylar patladıktan sonra veya toplum çok fazla zarar gördükten sonra lütfen seslerini çıkartıyorlar. Ha onların çıkardığı ses o günlerde yani olay patladıktan sonra çıkarttıkları ses belki daha çok itibar görebilir. Fakat ben yıllardır bu duruşumla halkın gönlünde çok önemli bir yer kazandım. Benim için önemli olan bu bugüne gelişimde gerçekten kimsenin desteği yok. Köstek dersen o kadar çok ki, ama ben aynı düşünceyle devam ediyorum. Yalan konuşmam, yalanı sevmem. Bir de yanlış olanı doğru zamanda söylersen onun bir etkinliği olur, yanlış olan şeyi daha büyük yanlışlara sebebiyet verdikten sonra söylersen bir anlamı olmuyor. Ne bileyim olsun tatlı bir yorgunluk diyorum ve yoluma devam ediyorum.

Sevda Türküsev (4)

BİLİNÇALTI HAYRANLIK DUYUYORLAR!

- Kimileri seni çok seviyor, kimleri hiç sevmiyor ama illaki takip ediyor sence neden?

Bunu biz bilinçaltı hayranlık diyoruz şimdi bakıyorum beni sevmeyenler de acayip yorum yapıyor sinirlendiriyor aslında seni takip edenlerin yorumları, baş tacı ayrı bir konu ama eğer seni birileri takip sevmediği halde takip edip sana yorum yapıyorsa demek ki aslında bilinçaltı hayranlık var.

Birisi bana şöyle yazmıştı “ya tarzda üslubuna bayılıyorum keşke benim ideolojide birisi olsan”. İşte biz buna bilinçaltı hayranlık diyoruz. Başarılı bir insanın hem kendine direkt hayran olanları hem de böyle bilinçaltı hayranları oluşturması çok önemli. Bunlar kalıcı ne oluyor biliyor musun bir süre sonra toplumsal bir olay oluyor ki ben bunu çok yaşıyorum ve şu anda da yaşıyorum. Bu seninle siyasi olarak aynı fikirde olmayan işte sana gıcık olan ama kalkıp onun da değerlerine hitap ettiğim bir konuda haykırdığın zaman diyor ki ya sizinle aynı fikirde değilim ama bu konuda o kadar haklısın ki diyor. İşte bunu yakalayabilen insan gerçekten kalıcı ve başarılı bir insandır. Ben bunu yakaladığımı düşünüyorum ama daha iyi olsun diye mücadele ediyorum. Bu yüzden birilerine alkışlamak okey ama eğer birilerini zıplat biliyorsan, sinir edebiliyorsan o seni takip edip sana sinir bile oluyorsa, işte bu da çok önemli alkışlayanlar kadar önemli. Ha küfür hakaret bunların hiçbirini tasvip etmiyoruz ben de bunlara gereğini yapıyorum. Ama insanlar bana bağırılır çağırabilir hatta aptal ve salak mısın diyenler var hoş bir şey değil ama biraz da gazını atacak kardeşim adamın sinir uçlarına harekete geçiriyorsun öyle değil mi? benim bakış açım bu o yüzden biz buna bilinçaltı hayranlık diyoruz ve bunun karşılığı da zaten başarı oluyor.

- Hep merak edilir bu kadar muhafazakar bir kadınsın baş örtüsü konusunda da çok hassassın pekiyi neden hiç örtünmedin?

Başörtüsü İslam’ın emridir kadına emredilmiştir ben yapamıyorum bu benim nefsimin zafiyeti. Burada önemli olan Allah‘ın emirlerini inkar etmemek veya Allah‘ın emirlerini eleştirmemek olmalı. Şöyle yapamadığın zaman ama iman ve inancına sahip çıktığın zaman sen imansız olmuyorsun veya kötü bir kul olmuyorsun sadece günahkâr oluyorsun ve bu da Allah ile senin aranda Rabbimde seni affedebilir. Benim görünüşüm benim nefsimin zafiyetidir, fakat İslam kadını örtünün demiştir bu da Allah‘ın emridir. Ben inanç özgürlükleri ve insan hakları adına bunu sonuna kadar savundum ve savunmaya devam ediyorum. Zaten bakıyorsun Bir takım Müslümanlar başka dinleri eleştirmiyorlar hep kendi dinlerini eleştiriyorlar. Kendi dinlerini emirlerini kendi dinlerinin kitabını ve Cenabı Allah‘ın onlara emrettiklerini galiba hazmedemiyorlar ve ne yapıyorlar eleştirme yoluna gidiyorlar. Kimse yalnız bunu yanlış yorumlamasın çünkü dinde yanlışlık yoktur insanlarda yanlışlık vardır. Birileri eleştiriyor diye o ne din değişir ne inanış değişir. Şu anda da ben hani başörtüsü demeyim tesettüre girebileceğimi düşünmüyorum ama ne olur bilemem, çünkü sadece başörtüsü değil tesettür Allah’ın emridir. Ben bu konuda da eleştiriler yapıyorum biliyorsun. Başörtüsü tesettürün bir parçası da fakat önemli bir parçasıdır. Bunu da doğru düzgün yapanları yani tesettürü sonuna kadar savunuyorum

-Çoğu fikir beyanını araba içinde yapıyorsun var mı bir nedeni?

Yok vallahi öyle araba doğaçlama olan bir şey. Yani hayatın doğal akışı içinde orada hani bindiğim zaman bir merhaba dedikten sonra aklıma geliyor. Aslında benim aklıma nerede gelirse ben orada yorum yapıyorum mesela milyonlar izlenen videolarım sokakta çektiğim video da olabiliyor. Elimde bir fincanla playback yaptım Uğur Işılak’ın  bir şarkısını 1.300.000 izlenmiş mesela belli olmuyor ama ben YouTube kanalımı genelde hep evden çekiyorum. Ayrıca şunu da söyleyeyim benim bir stüdyom yok beni kimse fonlamıyor kimsenin bana maddi bir desteği yok ben elimde bir cep telefonuyla nerede olursam oradan çekiyorum. Ama tabi arabanın içi biraz daha samimi oluyor belki o yüzden farklı bir sebebi yok ama insanlar seviyor demek ki orada daha samimi görüyorlar ki gerçekten samimiyim

Sevda Türküsev (3)

KAVGADAN UZAK BİR KİŞİYİM

-Asabi, sert bir yapın var dış görünüşte bu bir kalkan mı? Kendi dünyada nasıl birisin?

Vallahi şunu söyleyeyim ben asabi ve sert bir yapıya sahip değilim normal hayatta gayet duygusal gayet gayet uyumlu işte çokta sabırlıyım. Genelde insanlara ben sabır gösteririm. Fakat orada konuştuğun konunun konsepti itibari ile bir hiddetlenme oluyor yani o da konseptle alakalı ben sürekli böyle olsam kafayı yerim hasta olurum yani. Sen benim sabır gösterdiğim şeyleri bilsen bana herkes diyor “ya sen de sabır var diyor nasıl sabır gösteriyorsun”. Ama orada ben bir ideolojiyi savunuyorum benim çok sakin olduğum programlar da var. Şu da var zaten konunun içeriği şiddetli olduğu için o duyguyu orada yansıtıyorum demek ki. Ben normalde gayet sakin ve kavgadan uzak durmayı seven bir insanım. Hiç bulaşmam son noktada lafımı koyar giderim yani sessizce koyarım kalkıp kavga etmem. Hele ki yıllarca arkadaşlık yaptığım bir kişi bana yanlış yapmışsa hani bir fincan kahvenin hatırına susar susar en son bir yazı yazar tak gerekirse dostluğumu arkadaşlığımı da bitiririm ama efendice bitiririm hanımefendice bitiririm. Ama televizyon farklı özel hayat farklı özel hayatım hep verici.

- Heyecanlı bir yapın mı var yoksa bağırınca insanların daha mı kolay ikna olacağı düşüncesindesin?

Yok benim normalde heyecanlı bir yapım var mesela ben duygularımı yaşamayı seviyorum yoksa özellikle bağırdığım bir şey değil gerçekten o anda sinirleniyorsam bağırıyorum zaten yapmacık olsam ben bu başarıyı yakalayamazdım o an gerçekten beni zıplatıyorlar  ya inandığım değerleri savunduğum için aynen öyle çıkıyor nasılsam

-Hayatında kırılma noktaların oldu mu?

Olmaz mı, hayatta kırılma noktaları insanı bitirir ya başarıya götürür. Hayat sizi bir yerden kırar ya o kırıldığın yerden yeşereceksin ya da orada kuruyup gideceksin. Ben yeşermek için elimden geleni yaptım. Bugün bile olumsuz bir şey olduğu zaman okey tamam diyorum yolumuza devam ediyoruz düşünmemeye gayret ediyorum. Bunu nasıl başarıyorsun diyorlar meşgulüm, mutlaka bir işim var üretiyorum dostlarım var, biriktirdiğim dostlarım var. Ve yoğunum insan meşgul olduğu zaman bunlara çok takmaz. Hadi biz çok yoğunuz ama normal bir hayat yaşayanlara da diyorum ki hobi oluşturun. Hobisi oluşmayanların fobileri oluşuyor. Bu yüzden başınıza gelen şeyler önemlidir ama onların karşısında duruşunuz hayattaki yerinizi belirler, bende de öyle oldu. Bu zamana kadar beni yıkamaya her şey beni daha da çok güçlendirdi herkes için geçerli. İnsanın güçlü olabilmesi için bilgili kendini geliştiren ve her şeyden önce inançlı ve sabırlı şükreden bir insan olması lazım gerisi geliyor. Ama genelde zayıf insanlar güçlü taklidi yapmayı severler o yüzden de bunalımdadırlar

- Çok fazla sosyal linçe maruz kalıyorsun! Bu sana ne hissettiriyor?

Vallahi çok da bir şey hissetmiyorum. Çok ileriye gidenleri avukatım hallediyor hak ediyorlar ama onların içinden mesela çocuk olanlar çıkıyor 15,16 yaşında bazen onlara da uzlaşma bile değil onlara ders olsun diye bir özür mektubu yazdırıyorum ve davadan vazgeçiyorum. Ama yetişkin bir insanın bana yapmış olduğu hakaret ve küfürü bilerek yaptığı için bunlarla da avukatım ilgileniyor. Ama insanlar hata yapabilir gerçekten hani bir hata ve ortada özür varsa onda değerlendiriyoruz tabi ben de insanım ben de hata yapabilirim ama o samimiyeti görmek lazım

- Televizyonculuk geçmişinin yanında yanı zamanda yazarsın kitaplarındaki çıkış noktası nedir?

Önce kitaplar geldi zaten doğru olanda buydu bence yani popüler dünyanın ışıkları büyüleyicidir, ben hep yazar olmak istemiştim ve yıllarca bunun altyapısını hazırladım. Başarılı bir sektörel iş hayatım oldu başarıları elde ederken okuduğum kitapların ben de çok büyük faydası oldu sonra kitaplar çıktıktan sonra televizyonculuk da kendi kendine geldi emin ol, yani ben şuna inanıyorum sen yola çıktın Rabbim yolda sana bir şeyler mutlaka çiziyor burada da öyle oldu.Emin ol hep bir kapı pat diye önüme çıkmıştır bu inançla yaşadığım için böyle de devam ediyorum benim için öncelikli olan sektörel başarımdır bu benim geçmişimdir ikincisi kitaplarım üçüncüsü televizyon. Yarın bir gün televizyon olmaz ama Allah’ın izniyle son nefesine kadar insan yazmalı ben bu şekilde yola çıktım samimiyetimi de ortaya koydum devam ediyorum. Kitaplarım kişisel gelişim, kişisel başarı, aile yapısını korumak ve aile üzerine

Sevda Türküsev (5)

KADIN HAKLARI OLMAZSA OLMAZIM!

-Kadın hakları konusunda hassassın ama çoğu zaman hem cinslerini de hedef alabiliyorsun!

Kadın hakları benim için olmazsa olmazdır, bunun karşısında durmak asla kabul edilemez. Fakat ben kimseyi hedef almıyorum kadınların da eleştirilebilir olduğunu ortaya koymak lazım. Ama kadınlar ne yaparsa yapsın görmezden gelip kadınları kayırdığınız zaman bu sefer koruma kısmında da zafiyet oluşuyor. Çünkü çoğu kadın bunu kullanıp maalesef erkekleri itibarsızlaştırmak ya da erkeklerin hayatını çekilmez hale getirmeye çalışıyorlar. Siz bir denge sağlamak istiyorsanız kadının da eksiklerini erkeğin de eksiklerini ortaya koyup öyle bir denge ve iyileşme sağlayabilirsiniz. Sadece erkekler kötü, sapık, hovarda, öyle böyle! Sonra ne oldu, erkekleri yıllarca eleştiren kadınlar erkeklerin yaptıkların tü kaka diyen kadınlar erkeklerin yaptıklarını yapmaya başladılar. Şu anda erkeklerden çok daha kötü hareketler yapan kadınlarla karşılaştık. Bu muydu eşitlik? Ya da kadın kimliğine layık gördüğünüz eşitlik kavramı kadının kendini yok etmeye varan değerler çöküşü müydü? Ya da kadınlığın ayağa düşmesi miydi görüyorsun sosyal medyada bu mu özgürlük. Erkekler yaparken kötü kadınlar yaparken birileri alkışlıyorsa kadın kimliğini ve dolayısıyla anne ve aile kimliğini yok etmeye çalışıyor demektir. Ben kimseyi hedef almıyorum gerçekleri söylüyorum

- Elinde inanılmaz bir güç olsa tüm dünyada değiştirmek istediklerin neler?

Vallahi 30 sene önceki aile hayatını 40 sene önceki aile hayatını ve duyguları yeniden insanların kalbine ve zihnine yerleştirmek isterdim. Çünkü gerçekten inanç, değer, değer yargıları, yani güzel aile ve insan olma adına ne varsa çok çabuk tüketiliyor ve tüketilmeye de devam ediyor. İşte bizler gibi insanlar halk bizim gibi düşünen onlarla birlikte bir şey mücadelesini veriyoruz bunu yapmak isterdim insanların duygularını o ilk günkü güzelliği ve tazeliğine getirmek isterdim sonra zaten otomatik her şey güzel olur

- Sosyal medyaya savaş açtın! Toplumsal ahlakın çöküşüne neden mi sosyal medya?

Şimdi hiç kimse sosyal medyanın toplum üzerinde bir etkisi yok diyemez. Dolayısıyla bugünkü çöküşün hızlanmasındaki en önemli sebep sosyal medyanın hayatımızda bu kadar olması ama doğru kullanılmaması. Aslında doğru kullanılsa sosyal medyanın hayatımızda olması kadar güzel bir şey yok. Fakat evet ahlaki çöküş veya diğer benim savunduğum konulardaki yozlaşmaları sosyal medya ışık hızıyla hızlandırdı. Peki bunun çözümü ve tedavisi ne dersen: doğru kullanmayı bilmek ,yok etmek değil. Bunun içinde aile içi eğitim ardından okullarda eğitim. Çünkü eğer böyle devam ederse duygusuz bir nesil olacak Burak millete annesine babasına kardeşini merhameti kalmayacak yani vahşileşecek insanlar bak bu sözümü unutma vahşi iyileşecekler.

Sevda Türküsev (1)

SİYASİ KİMLİĞİM YOK!

- İyi bir hatipsin , donanımlısın ve fikirlerin için savaşmaktan korkmuyorsun hiç düşündün mü siyasete atılmayı?

35 ile  40 yaş arasında bir teklif gelseydi girebilirdim ama iyi ki gelmemiş iyi ki girmemişim. Bana son on yıldır siyasetten teklif de geliyor fakat ben büyük sözüme tövbe asla ve katiyen hiçbir konumda siyasette olmak istemiyorum. Sayın cumhurbaşkanımızı çok seviyorum bana bakanlık verse nazikçe affımı rica ederim. Benim siyaset yorumlarım, siyasi bir görüşüm vardır onu da belli ederim ortaya koyarım ama siyaseti yapmak yani bir nevi bir milletvekili, belediye başkanı, bir bürokrat falan olmak bunlar çok farklı şeyler olduğu için asla istemiyorum. Buna ihtiyacım da yok ben yeri geldiği zaman savunduğum siyasi görüşün bazı yaptırımlarını da eleştiriyorum. Bir siyasi kimlik bana giydirseler de benim üzerimde bir siyasi kimlik yok. O insanların istediği şey veya birilerinin yakıştırmak istediği şey. Ben bugün oy verdiğim partiyi eleştirebiliyorum. Asıl demokrat benim. Netice itibari ile asla düşünmüyorum, siyaset seven yapsın.

- Bir erkek evladın var ve bildiğim kadarıyla kayınvalide oldun… Gelinin ile aran nasıl?

Vallahi biz aile olarak gayet mutluyuz. Ben gelinimi gelinim olarak değil direk kızım ailemin bir bireyi olarak benimsediğim için hiçbir sorunum yok. Ama bunun temelinde şu var ben onların hayatlarına saygılıyım beklentilerim benim onların hayatının içinden bir şeyleri almak ve onların hayatının dizaynına müdahale etmek gibi bir beklentim yok. Onların da benden yok birbirimizin hayatına saygılıyız. Ben yük olmayı seven bir insan değilim. Oğlumdan çok memnunum gelinimden de memnunum ben şu noktada şunu biliyorum Allah korusun hasta olsam ikisi de bana çok güzel bakar benim için hayattaki değer yargıları bu çok önemli. Bu yüzden ben normal hayatımızda onları yoracak bir şey yapmıyorum, kaprisli değilim, yani öyle bir olay da yok gayet güzel hayatlarını idame ettiriyorlar çocuklarına bakıyorlar sorumlu bilinçliler, savruk değiller vicdanlılar birbirlerini seviyorlar daha ne isteyeyim ki ben Allah’tan!

- Senin gözünden bir kadın nasıl olmalı? Bir erkek nasıl olmalı? 

Vallahi benim bakış açımla öncelikle kadın kadındır erkek erkektir. Ne erkek kadın rolüne bürünmeli ne de kadın erkek rolüne .Eşitlik ve özgürlük adı altında kadınları kışkırtıyorlar yani kadın ve erkek kimliğini bu özgürlük veya feminizm adı altında erkeğe karşı kışkırtıyorlar. Ve baktığınız zaman birbirine girmiş bir erkek ve bir kadın kimliği yozlaşan değerler hepsini bir araya koyduğunda sonuçta aile yapısına yanıyor. Şimdi düğüne takılıyorlar oysaki evlilik aile olmaktır. Aile olmanın ne demek olduğunu unutturdular topluma. Yeni nesilde bu sosyal medya çağı çocuğu işin popüleriler düğünde nişanda kınaydı ay evlilik teklifiydi ama aile olmak öyle bir şey değil yani aile olmak sorunların birlikte çözülebilir bildiği birşey olmaktır bir yerde birlik olmaktır.

Bu yüzden insan olarak değerlendireceksin insanda ikiye ayrılır kadın ve erkek o da şöyle tanımlanır iyi kadın iyi erkek kötü kadın kötü erkek. Bütün erkekler kötü kadınlar iyidir mantığıyla olaya bakarsan olmaz. Cennet annelerin ayakları altındadır ama her doğum yapan da o cenneti hak edecek mi hayır. Değil mi yetiştirilme tarzına göre ve insanlığa göre değerlendirilecek ahirette. Bunun gibi yani sadece kadın kimliği üzerinden bir varoluş veya bir eşitlik kavramına gidildiği için bu sorunlar çözülmüyor. O yüzden iyi bir insan olduktan sonra otomatik olarak iyi bir kadın ve iyi bir erkek olunuyor bunun içinde önce aile içi eğitim sonra devletin de üzerine yapması gereken şeyler. Ama aile içinde inanç, değer, hedef, sevap, günah, iyi, kötü öğretilecek bu eğitim ailede başlayacak sonrasında da sistemin eksiklerini çok daha rahat ve objektif yorumlayabiliriz. Ama önce iyi aile olmak ve iyi insanlar yetiştirmek ve çoğu insanlardan daha iyi kadınlar iyi erkekler çıkarabilmek

Sevda Türküsev-2

- Hedeflerin neler?

Vallahi şimdi aslında hedeflerimiz de yürüyoruz, işte sesimizi duyuruyoruz televizyon programlarına çıkıyoruz kitaplarımızı yazıyoruz. Çok şükür Allah’a hani bu yolda devam ediyoruz. Artık şu saatten sonra hani hedeflerim nedir diye sıralamıyorum yolda giderken hedeflerimize varıp sonra yeni hedefler oluşuyor daha çok insana sesimi duyurabilmek daha çok insanla bir araya gelebilmek.

Ama Allah’a şükür geldiğim noktada yıllardır vermiş olduğum emeğin karşılığında öte ortaya koydum samimiyetin insanlar tarafından anlaşılıyor olması ve beni destekliyor olmaları gerçekten benim için çok önemli. En büyük hedef insan olmak ve imanlı ölmek benim için bu yolda devam ediyorum