Düşünsenize hayattan artık zevk almaz olmuşsunuz, tükenmişsiniz yada hayatınız boyunca biriktirdiğiniz acılar karşısında artık dayanacak gücünüz kalmamış akıl sağlığınızdan korkar olmuşsunuz ve tutuyorsunuz bir psikiyatrisin yolunu…

Giriyorsunuz bir odaya karşınızda psikiyatristiniz “anlat bakalım” diyor..Siz tereddüttesiniz hiç tanımadığınız birine hayatınızın belkide en mahrem sırlarını anlatmaya….Karşınızda ki doktor “ merak etme burada söylediğin her şey burada kalır” ..

Güveniyorsunuz bu söze ve başlıyorsunuz anlatmaya…

Aradan belki de yıllar geçiyor ve bir dizi başlıyor çeşit çeşit hikayeler!

İzlerken yahu bu hikaye bana hiç yabancı gelmiyor derken bir de bakıyorsunuz “ merak etme burada söylediğin her şey burada kalır” dendiği için anlattıklarınız bir güzel harmanlanmış renklendirilmiş dizi olmuş çıkmış karşınıza!...

Valla artık haftanın dört günü ekrandaki bu dram psikolojik tarzı dizileri izlerken ne psikiyatrise ne de psikologa gitmeme kararı alan sanırım tek ben değilimdir.

Yarın öbür gün derdimizi ekranda hikayeleşmiş halde görmek istemiyorsak açalım muslukları suya anlatalım!

Su akar gider dertleri de alır götürür, hiç değilse kitap olup sonrada dizisi çekilip benim derdimden prim kasamaz hiç kimse!...