Yine bir milli felaket yaşadık biliyorsunuz. Merkez üssü Elazığ'ın Sivrice ilçesi olan 6,8 büyüklüğünde bir deprem. Kendi hala insan olarak görebilenlerin içi yandı, kahroldu bireysel olarak ne yapılması gerekiyorsa elinden geldiğince yaptı.  İnsanlıktan nasibini almamış olanlar da olay ile değil kişiler ile ilgilenmeye devam etti, her toplumsal olayda olduğu gibi.

Mutlu musunuz Diyen Gazeteci

DHA muhabirinin depremzedelere dokuz defa ‘mutlu musunuz’ diye sorması konusuna bakalım. Linç etmek bizim işimiz. Birileri ne yapsa da linç etsek diye bekliyoruz. Gazetecinin 'mutlu musunuz' sorusu doğru değil ama  yapılması gereken de gövde gösterisi değil. Muhabirin kurduğu yanlış cümleler hayatımızı değiştirmez ama gücü inkar edilemez sosyal medyada sürekli bu konu konuşulursa daha önemli gündem konuları geride kalır. Bu durumda görüyoruz ki vatandaş görevini aslında yapamıyor. Böyle bir durumda DHA iletişim hatlarına mail ve telefon ile ulaşmak sonuca yine ulaştırırdı. Dedim ya, derdimiz olaylar değil kişiler.  Bazı platformlarda “hükumete yaranmak” için üst üste bu soruyu sorduğu, Allah devletimizden razı olsun dedirtene kadar bu soruyu sorduğu iddia edilmiş. Bu konu üzerine yoğunlaşıyorum, olaya ve konuşmaya dört tarafından bakıyorum; bir insan olarak bu vicdansızlık ve yaranma duygusunu başka bir insana yakıştıramıyorum. Bu da benim eksiğim olsun.

Dyson Lin Kehanetleri

Elazığ ve Manisa depremlerini tahmin eden bir Tayvanlı çıktı ortaya. Kendisini Tayvan Deprem Tahmin Enstitüsü'nün kurucusu ve CEO su olarak tanıtan Dyson Lin isimli kişinin, Twitter üzerinden ülkemiz için deprem tahminleri yapmaya devam etmesi kafaları karıştırıyor.  Kimileri fazla ciddiye alıp merakla takip ederken, kimisi ise şarlatan olduğunu iddia ediyor. Blogspot alt tabanlı bir site kullanıyor olması sebebi ile güven uyandırmayan bu Tayvanlı, geçmiş tahminlerinin birçoğunun da isabetsiz olması sonucu tu kaka olarak adlandırılıyor.  Twitter hesabına bakarsanız ve  ne kadar Türk takipçisi olduğunu görürseniz; aslında ne kadar ciddiye alındığını da anlarsınız. Şu sıralar Ankara Ve Istanbul depremi ile ilgili iddiaları var. Dilerim bu kişi bir yalancıdır. Bir insanın yalancı çıkmasını hiç bu kadar istememiştim. Zaten son günlerde de bu twitter hesabının askıya alındığını gördük.

Berna Laçin’in Deprem Vergisi Sorgulaması

Linç etmeye meraklılar olarak bir ünlüyü daha perişan etmekte gecikmedik! O da yetmedi, reklam yüzü olduğu markayı da yerden yere vurduk. Sebep? Laçin’in ‘toplanan deprem vergileri ne oldu’  diye  sorması. Linç başlangıcında açıklama yapıyor ‘acilen sms hattı açılıyor, toplanan vergilerden ilk harcamalar yapılabilir’ diyor. Açıklamayı okuyan yok, muhtemelen büyük bir kısmı Berna Laçin’in yazdıklarını da okumadan ilerliyor. Onu geçtim, marka yüzü olduğu reklam filmi ile ilgili tweet atılıyor, boykot ediyoruz almıyoruz vs. Şunu sorarım; sevmediğiniz bir dizi oyuncusu yeni dizisi ile bilmem ne kanalında diye o kanalı izlemiyor musunuz? Ya da sevmediğiniz bir siyasetçi sizin oy verdiğiniz partiye geçti diye partinizi mi bırakıyorsunuz? Sevmediniz bir futbolcu sizin takımınıza geçse taraftarlıktan mı vazgeçeceksiniz? Bu durum ABD’ye kızıp dolar yakmak, Hollanda’ya kızıp portakal bıçaklamaktan farklı mı? Bakın yine olay ile değil kişi ile ilgileniyoruz.

Google’da Elazığ Kürt mü Aramaları

Hayırdır ya, hayırdır kürt olsa ne olacak? Ne yapacaksın? Bırak kürt olmasını pkklı olsa ne olacak? Sen insansın, elinden geliyorsa gidip kurtaracaksın bu kadar net! Şimdi bu lafım sonrası bir de ben linç yemeden açıklamamı yapayım; teröristle savaşa veya çatışma halinde amaç bellidir. Ölebilirsin öldürebilirsin ama burada enkaz altında kalmış ve pkklı olduğuna emin olduğun kişiyi kurtarırsın güvenlik birimlerine teslim edersin, sen insansın. Yıl 2020 kürt –pkk ayırımı yapamadığımız gibi insani yönlerimizi bırakıp en yabani duygularla hareket ediyoruz.

Ünlülerin Deprem Yardımları

İşte bizim magazin camiasından kritik anlar. Evet ünlülerden deprem bölgesine oldukça fazla yardım gitti. Bu arada magazin severler yine hazırda bekliyordu, ne yapsak da bir kulp bulsak diye. Öyle ya, ünlü kişi yardım yaptığını gösteriyor ‘yardım göstererek mi yapılır’ diyenlerle karşılaşıyor.  Sessiz kalan ünlülere de ‘o kadar para var neden yardım etmiyorsun depremzedelere’ diye yorum yağmuru, mesaj yağmuru.

Ben ünlü olsam bu durumda nasıl davranırdım diye düşündüm. Evet örnek olmak adına, kazandığımı paylaşıyorum demek adına Elazığ deprem bölgesine yardım ettiğimi bir şekilde anlatırdım sanırım ölçü vermeden. Ama asla ‘şu kadar kilo kedi köpek maması, bu kadar adet battaniye’ gibi isimlendirme ve sayı olayına girmezdim. Yaşadığımız bu felakette, sanırım yardımlarımı kare kare çekip sayısız paylaşım yapmazdım. Küçük bir video çekip, üzüntümü anlatır elimden gelen yardımı yapacağımı söylemem yeterli olurdu diye düşünüyorum.

Bir dahaki yazım, dilerim daha eğlenceli daha iç açıcı gündem konularından oluşur.

Sevgimle