65. Eurovision Şarkı Yarışması bir yıllık rötar ile 22 Mayıs Cumartesi gecesi Hollanda’nın Rotterdam şehrinde muhteşem bir organizasyonla yapıldı…

Toplamda 39 ülkenin katıldığı yarışmada yapılan iki eleme sonunda yarışmaya hak kazanan 26 ülke büyük bir yarışa girdi…

Kabus gibi tüm dünyanın üstüne çöken koronavirüs belası Eurovision’a da el attı ve koca bir yıl boşa gitti derken Avrupa’nın orta yerindeki Hollanda’da yaşanan şartları göz önüne alırsak dillere destan bir organizasyon ortaya çıktı…Pandemi sürecinde koyulan kurallara harfi harfine uygulayarak korona vakalarını en aza indirerek böyle bir şovu yan yana oturarak izleyenleri gördükçe gözlerim yaşarmadı değil hani!...Tüm bunları izlerken de ilk aklıma gelen de büyük bir açmazda olan bizim müzik ve eğlence sektörü oldu.

Malum biz 2012 yılından beri ahlakımızı bozar mantığı çerçevesinde ne bu uluslararası yarışmaya katılabiliyoruz ne de kendi ülkemizin devlet kanalından bu yarışmayı takip bile edemiyoruz…

Valla ben yarışmayı İtalya devlet kanal RAİ den izledim…İzlerken de yorum yapan sunucuların heyecan içinde bağırış çağırışları ile kafam şişe şişe bir hal oldu ama olsun…

Neyse efendim yarışmayı baştan sona izledim sanırım 3 saatten fazla sürdü…İzlerken ahlâkı bozulan oldu mu bilemiyorum?! Ama benim ki hala yerinde o yüzden beni yetiştiren anneme babama teşekkür ederim malum ahlak önce aileden insana geçen bir olay öyle film izle, dizi izle, yarışma izle ile bozulan bir şey değil!

Çok uzattım neyse kısa kesip yarışmaya bir bakalım…

Uzun yıllardır ilk kez 26 şarkı arasında birden çok fazla favorim bu yılki yarışmada oldu.

Zaten kafadan ilk üçe giren İtalya, Fransa ve İsviçre favorimdi yanlarına Malta, Rusya ,Ukrayna, San Marino, Azerbaycan falanda eklenmişti.

Son dönemlerde oylama hayli değişti…Yıllarca komşu ülkelerin ve siyasi işbirliği yapan ülkelerin birbirlerini kayırmacaları ile hayli haksızlıklar olmuş hiç değmeyecek şarkılar dereceye girmişti.

Artık devir değişti….

Ülkelerde bunu anlamış olacak ki ( Yunanistan ve Güney Kıbrıs dışındakiler ) artık jüri puanlamasında daha hakkaniyetli olmaya başladılar ama son noktayı ise halk jürilerinin yeni puanlama sistemindeki ağırlığı bu yarışmada da sonucu bir anda değiştirdi…

İsviçre ile Fransa arasındaki yarışta ( ki Fransa adına yarışan Barbara Pravi geleceğin büyük yıldızı olacaktır) pandemi sürecini en kötü yaşayan Avrupa ülkesi olan ama yaralarını sararak San Remo gibi büyük bir festivalin birincisi Måneskin’i "Zitti E Buoni" şarkısı ile Eurovision’a gönderen İtalya zirveye oturuverdi!...

Ve böylece bir Eurovision yarışmasının daha sonuna gelmiş olduk…Gece de geçmiş yılların şampiyonları da unutulmamıştı özellikle 1973 yılının şampiyonu Anne-Marie David’in eski görüntülerini izlerken ki heyecanı ve ağlaması içime oturdu..

Ah be hayat dedim nasıl geçip gidiyorsun..

Sonra korku ve telaş içinde anneme döndüm ve dedim ki “Anne Eurovision şarkı yarışmasını izledim ahlakıma bir şey olmuş mudur?”

Annemin cevabı da şöyle oldu “Biz seni öyle bir yetiştirdik ki veriştahı gelse senin o güzel ahlakını hiç kimse yada hiçbir şey bozamaz!...”