Cihan’ın cezaevine bilinçli bir şekilde girmesi, düşman saflarında büyük panik yaratır. Ancak bu adımın ardındaki asıl amaç çok geçmeden ortaya çıkar: Boran’ın katilini öğrenmek. Cihan, cezaevinde Ecmel ve Halis’in üzerine giderek, saklanan sırların kapısını zorlar.
Konaktan kovulan Alya ise sessiz kalmaz. Yanan bir öfkeyle konağın kapısından içeri girerken, adeta küllerinden yeniden doğar. Alya artık kendi kaderini yazmaya kararlıdır.
Cezaevinden çıkan Cihan, Alya’nın yanında durarak onu Sadakat’e karşı savunur. Bu uğurda öz annesini bile karşısına almaktan çekinmez. Sadakat ise Alya’yı alt etmekte zorlandığını fark edince çareyi Mine’de arar.
İçeride Albora yükselirken, dışarıda tehlike büyür. Cihan her cephede mücadele etmek zorunda kalır. Alya, bu karmaşanın ortasında savrulurken, Cihan onun için hayatını tehlikeye atmaktan korkmaz. Ancak Cihan’ın Boran’ın katiline yaklaştıkça, acı bir gerçekle yüzleşme zamanı da yaklaşır: Alya’yı sarsacak bir kayıp kapıdadır...