Uzman klinik psikolog Gökhan Çınar'ın sunumuyla yeni sezonda yayın hayatını Exxen’de sürdüren Katarsis’in bu haftaki konuğu tüm samimiyetiyle yaşadığı kötü olayları ve hayat hikayesini anlatan Halil Sezai oldu.

Kimse gerçeği duymak için bana mikrofon uzatmadı!

Programın başlarında Tuzla’da 67 yaşındaki komşusu Hüseyin Meriç’i ile yaşadığı darp olaylarına ilişkin kamuoyundaki tepkilere yönelik açıklamalar yapan Halil Sezai, şu sözleri söyledi; ‘’Aptal kutusu dediğimiz şeyin içinde verilen her şeye inanıyoruz. Dünyanın tamamı böyle, tek bizim ülkemiz değil. Medya gücünü eline geçiren herkes algıları istediği gibi yönetebiliyor. Yaptırtmak istediği ve göstermek istediği her şeyi rahatlıkla yansıtabiliyor. Bu benim cezaevinden çıktıktan sonra katıldığım ilk program. 45 günlük bir cezaevi süreci geçirdim. Bu süreçte gerçekten de kimse yanıma gelip hayırdır ne oldu sana diye sormadı. İhtiyacım olan zamanda kimseyi yanımda göremedim. Kimse gerçeği duymak için bana mikrofon uzatmadı. Şimdi algılar değiştiğinde gelip sormaya başladılar. İş işten geçtikten sonra geliyorlar. İnsan buna üzülüyor.’’

Cezaevi içsel bir yolculuk yaşattı!

Yaşadığı olandan sonra 45 gün süren tutukluluk sürecinin ardından cezaevi deneyimini paylaşan Halil Sezai, o dönemi şu şekilde anlattı; ‘’Kötü geçmedi bu dönem. Hatta buna ihtiyacım varmış gibi geçirdiğim bir dönem oldu. Tek başıma bir odada kaldım. Hava almaya bile doğru düzgün pek çıkmadım. Bu süre zarfında bol bol kitap okuyup kendi başıma vakit geçirdim. İçsel bir yolculuk yaptım. Sakin ve sabırlı bir adam olduğumu düşünürdüm ama böyle değilmişim. Bu yaşadıklarımı anlamaya çalıştım. Kendimle baş başa kaldım. Bu durum vicdanınızı kötü hissettiriyor, ne olursa olsun insan kendisini kötü hissedilebiliyor.’’

İnsanlara beni yanlış tanıtmanın derdindeler!

Kendisiyle ilgili gelişen eleştirilere karşı açıklık getiren Halil Sezai, Gökhan Çınar’a şunları aktardı; ‘’Linç kampanyası ile birlikte adalet ve hukukun sosyal medya ile yönlendirildiğini gördüm. Bu son olayda da anlatıldığı gibi çok fazla sinirli değildim. İnsanlar beni yaptığım filmlerden dolayı bu sabah akşam içer diye düşünüyor ama öyle bir şey yok. Böyle hayat sürmez. İnsanlara beni yıllardır yanlış tanıtma derdindeler. Belki de sıradan biri olsaydım böyle bir şey olmayacaktı hiç. Bu şekilde binlerce olay yaşanıyor, daha kötüleri oluyor ama kimse sesini çıkartmıyor. Keşke ilk dönemlerimdeki gibi şarkılarımın kendi kendine yayıldığı, daha gizli kalabildiğim zamanlarda olsaydım. Eskiden çok rahat gidip geldiğim yerlere şimdi gitmiyorum bile. Bir tane güzel haber yazılmadı hakkımda. Bakın araştırın, bir tane güzel bir şey yazmaz mı insan? Sürekli yalan haberler. Söylemediğin şeyler yazılmış, çizilmiş, amaçlarının ne olduğunu bilmiyorum. Ben ne yaptım onlara?’’

Tacizlere altı ay katlanabildim, sonra olanlar oldu!

Halil Sezai programda yaşanan olayla ilgili şunları söyledi; ‘’Kendim de sütten çıkmış ak kaşık değilim, normalinde kendimden nefret edebilen bir adamım ama bu kadar da bir insan linç edilemez. Her ne kadar fiziksek şiddet suçsa, psikolojik şiddet de suç sayılmalı bence. Birinin sizin karşınızda aylardır küfür ettiğini ve sözlü taciz ettiğini düşünün. Sürekli yüksek sesli tacizler ve küfürler duyduğunuzu düşünün. Empati yapın. Üzülüyorum ama kimse kusura bakmasın ben kimseyi katletmedim. Bizim ülkemizde her köşe başında farklı bir zalimlik oluyor. Bu olayda da keşke yapmasaydım dediğim oluyor, üzgünüm ama bu kadar kendimi ezip dövemem. Ben adam öldürmedim. Ben sırf medyatik bir figürüm diye kimsenin bana bu kadar yüklenmeye hakkı yok. Ben o şahsı anlatıldığı gibi 80 yaşında bir amcacık gibi göremedim. Bahsi geçen şahsı iki senedir tanıyorum. Tacizlerine altı ay kadar dayanabildim, sonra nasıl olduğunu pek bilmiyorum, olan oldu. Kimsenin başına gelmesin böyle bir şey, her insanda bu potansiyel var çünkü.’’

Editör: TE Bilişim