Maske! Evet bugün konumuz maske. Bir süredir magazin yazarı olduğumu unuttum; çünkü gündem bunu gerektiriyor. Başlayalım o halde…
Aslında neresinden başlayacağımı da bilemiyorum. Hangi maske daha uygun sorunundan mı? Yoksa maskem gelmedi, 5 maske bana yeter mi şikayetlerinden mi?

Evet ben dahil, bir çok tanıdığım kişiye maske kodu gelmedi. Zamanında aldıklarımızla idare ediyoruz ama nasıl? Tabii ki yıka kullan şeklinde. Peki bu önerilen bir şey mi? Hayır asla önerilmiyor ancak hiç maske kullanmadan çıkmak yerine yıkadığımız maskeleri kullanmak sanırım daha iyi.

Peki asıl sorunun farkında mısınız siz? Nasıl hiçbir uzman Covid-19 denilen virüsü tam olarak tanımıyor ve zamanla yap boz yaparak öğreniyor öğretiyorsa, maske konusunda da hep birbirinden ayrı önerilerde bulunuyorlar.

İki ayrı uzmanın farklı maske yorumunu dinledikten sonra birininki gerçek olandır deyip araştırmaya başladım. İnanın kafam daha çok karıştı; öyle ki içimi size dökmek istedim.

Bir tanesi çıkmış diyor ki, eğer maske bulamıyorsanız tülbent veya şalınızı kullanın. Bilmem kaç kat yapıp, lastikli toka ile kenarlarını toplayıp kulaklarınızdan geçirin. Birkaç gün sonra başka bir doktor, şallar ve tülbentlerden yapılan maskelerin koruma özelliği yoktur diyor.

Hepsini geçtim, daha çok yakın geçmişte maskenin virüsten korunmak için kullanılmadığını söylüyorlardı. Hasta kişinin virüsü bulaştırmaması için maske takması gerektiğini söylüyorlardı. Şimdi de virüsten korunmak için maske takmalısınız diyorlar.

O ya da bu sebeple maske takılması zorunlu hale getirilmişken, maskeyi cebinde taşıyıp takmayanlara ne diyorsunuz? Geçtiğimiz günlerde gelen kargo görevlisinin maskesi yoktu, sordum. Maskesini cebinden çıkardı, maskesi olduğunu ancak merdiven çıktığı için nefes alamadığını söyledi. Yani bu sebeple maske takmıyormuş. O zaman bunu iletin sizi çalıştırmasınlar dedim. Bana trip attı, küstü. Paketi verdi, telefonuma gelen teslimat kodunu sormadan gitti. Ona göre onun para kazanmasını istemeyen biriyim ben, kötü kalpliyim. Ama bu genç arkadaşın eğer virüs taşıyorsa sayısız insana bulaştırma ihtimalini düşünmek zorundayım.

Biraz da eldiven konusundan bahsedeyim. Bulaştırmamak ve bulaşmamak için kullandığımız eldivenleri ne kadar yanlış kullandığımızı gördüm bu süreçte. İlk günler eldiveni takar alışverişe çıkardım mesela. Kendi evimin dış kapısına dokundum, market kapısına dokundum, raflardaki ürünlere dokundum diye ödeme aşamasında şifremi tuşlarken eldiveni çıkarırdım. Öyle ya, o kadar yere dokunmuşum pos cihazına bir şey bulaştırmayayım diye düşünürdüm. Sonra baktım ki, insanlar aynı eldivenle kırk yere dokunup bir de şifresini aynı eldivenle tuşluyor. Parayı aynı eldivenle alıp veriyor. Keza kasiyer de aynı şekilde. Ürünleri aynı eldivenle okutuyor, para teması pos cihazı teması… Nasıl bir virüs alışverişi düşünür müsünüz? Bu kadar özensiz izole ile inanın bana yine ucuz atlatıyoruz biz bu virüsü, yani umarım öyledir.

Velhasıl kelam hayatımızı felç eden, sevdiklerimizden uzaklaştıran, yaşamdan soğutan ruh halimizi bozan Covid-19 geldi ve gidiyor. Ama biz hala, maske ne işe yarar? Maske virüsten korur mu? Siyah maskeler tu kaka. Tülbent ile maske yapılmaz, haşa! Sirke dezenfekte edip korur mu gibi durumları netleştirmiş değiliz.
Uzmanlar kendi aralarında bir toplansa, şöyle bir durumu netleştirse. İçlerinden ifade yeteneği olan biri de ortak canlı yayında ulusa seslense. Altını çize çize, aptala anlatır gibi, dönüp dolaştırmadan anlatsa. Biz de rahatlasak, her yayında her bulduğuna bunu soran moderatörler de rahatlasa.

Bir sonraki yazım muhtemelen kezzap ile yıkansak işe yarar mı? Çamaşır suyu içmek bizi virüsten korur mu?

Başlıklı bir yazı olacak.
O güne kadar kalın sağlıcakla…

Nihal Yeşiltaç Oran