Yapımını Bozdağ Film’in gerçekleştirdiği, atv ekranındaki ikinci sezonda da reytinglerin zirvesinden inmeyen ‘Kuruluş Osman’ın oyuncusu Mert Turak, canlandırdığı Petrus karakteri ve diziyle ilgili Bozdağ Film Youtube kanalına açıklamalarda bulundu. “AVRUPA’NIN EN ÖZEL PLATOSUNDA ÇALIŞIYORUZ” Kuruluş Osman’da Petrus karakterini canlandıran Mert Turak, Bozdağ Film Platosu ve diziyle ilgili düşüncelerini “Ağustos ayında başka bir proje için Mehmet Bozdağ Bey ile görüşmeye başladık. Sonra ‘Kuruluş Osman’da çalışmak nasip oldu. Benim için çok yararlı olduğunu düşünüyorum. Hem bu ailenin bir parçası olmak, hem de Avrupa’nın en önemli platosunda çalışıyor olmak çok özel. Biz tiyatrocu olduğumuz için kostüm, mekan, dekor bizim için çok önemli. Eski bir laf vardır; ‘kostüm oynamaz’ derler ama bir taraftan da kostüm de dekor da size o havayı verir. Bu sebeple Kuruluş Osman dizisinde oynamam hayırlı oldu” sözleriyle ifade etti. “BİR DAHA O KADAR ZOR SAHNE ÇEKMEDİK” Setteki ilk gününde çektiği sahnenin zorluğunu ve yaşadığı endişeyi dile getirirken “Bizim setten önce binicilik eğitimimiz var, kılıç, dövüş eğitimimiz var… Ben o eğitimlere gidip gelirken -ata binmeyi de biliyordum- şansıma setin ilk günü ‘Tekin Temel abiyle birlikte atla geliyorsunuz’ dediler. Daha ilk gün! Ertuğrul Gazi’nin mezarının başındayız, hava yağmurlu, iki tane at ve yerler çamur! Daha Tekin ağabeyle de aman aman bir muhabbetimiz yok. Petrus’un kullandığı kocaman bir bastonu var. Atın üzerine çıktım, baston her hareket ettiğinde hayvan da hareketlendi. Sonra birkaç kere yapınca iş kendiliğinden yürüdü. 11 bölüm oldu hala o kadar zor bir sahne çekmedim” cümlelerini kullandı. “SEN ARTIK ÇATIR ÇATIR LATİNCE KONUŞUYORSUN!” Petrus’un kariyerinde bir ilk olduğunu anlatan Turak “Petrus’un bana en büyük katkısı Latince’ye giriş yapmam oldu. Eşim de bana ‘Sen artık çatır çatır Latince konuşuyorsun’ diyor. Petrus, Papa’nın adamlarından biri. İnançlı biri ve inandıkları uğruna hayatını hiçe sayabilecek bir görevin içinde. Her an boynu vurulabilir, her an yakalanabilir. Bir taraftan da böyle adamların inançları onları buralara getirebiliyor. Onun dünyasını keşfetmek, biraz casus filmleri izlemek, biraz o külliyata girmek, karda yürürken izini belli etmemek gerekiyor. Öyle bir adam ki çatalla bile adam öldürebilir. Ben oyuncu olarak hiç kötü karakter oynanamamıştım. Seyirci beni hep ailenin iyi çocuğu, hep güzel rollerde gördü. İlk defa böyle bir karakter çalışıyorum ve bana çok şey kattı diyebilirim. İnançların uğruna neler yapabileceğini gösterdi. Petrus’un kendini kırbaçladığı bir sahne vardı. Ahmet Hoca da gelip kırbaca baktı ve dedi ki: ‘Bunların ucuna kancaları koydunuz mu?’ Bana döndü ‘Mert vuracaksın değil mi?’ dedi. Ben de ‘Tabii hocam, elimden geldikçe vuracağım’ dedim. Hemen başladım ve içimden ‘Ne kadar acıtabilir ki?’ diye düşündüm. Sallamamla bel boşluğuma öyle kötü denk geldi ki acı beynime çıktı. Kayıtta olduğumuz için kesemiyorum da. Çok bağırdığımı söylediler ama canımın yandığını da diyemiyorum. Petrus ile maceramız güzel gidiyor” derken, anlattığı anısıyla işine olan heyecanını da yansıttı. “TEKİN TEMEL iLE AĞABEY KARDEŞ GİBİYİZ” Turak, rol arkadaşı Tekin Temel ile ilişkisini ise “Tekin Temel ile aramızda ağabey-kardeş ilişkisi oluştu. Yapımcımız ve proje tasarımcımız Mehmet Bozdağ Bey ‘Yanında sizden yaşça büyük, sizin efendiniz gibi olan bir tüccar Melik var. Siz onun çırağı, manevi oğlu gibi olacaksınız ama Türk tarafından Bizans kanadına geçtiğimizde sen daha üst rütbeli bir askersin. O tarafta da o senin rütbe olarak altında’ demişti” sözleriyle dile getirdi. Turak, “Diziden hatıra olarak yanınızda neyi götürmek isterdiniz?” sorusuna ise “Projemiz bittiğinde giderken yanıma yüzüğümü, belki kılıcımı alabilirim. Ya da kırbacı da götürebilirim. İnsanın her şeyi de götüresi geliyor” şeklinde yanıt verdi.