Kamuoyunun zihnine Bir İstanbul Masalı dizisi ile kazınan ünlü oyuncu Mehmet Aslantuğ, son dönemde TRT1 ekranlarında yayınlanan Yürek Çıkmazı dizisinde seyircisi ile buluşuyordu. 61 yaşındaki başarılı oyuncu Aslantuğ, sosyal medya hesabında yayınladığı paylaşımın altına yazdığı açıklamada, Yürek Çıkmazı dizisi kadrosundan kendi isteğiyle değil, kanalın isteğiyle ayrıldığını duyurdu. Aslantuğ açıklamasında ayrılma sebebinin siyasi görüşüyle alakalı olduğu imâsında bulundu.

Açıklamasında oğluna seslenerek öğütlerde bulunan ve ilk projesini 35 yıl önce çektiklerini belirten Aslantuğ, “35 yıl sonra dahi hakikatten ve doğrudan yana ses vermeye gayret ediyoruz diye; o kurumları kendine bağlayarak siyasi tavrının mülkü sananlar, yarın o koltuklarda başkaları oturduğunda da sesimizin aynı vicdanla yankılanacağını bilmelerine rağmen; gerçeklerden ilham alan, sual eden, sorgulayan tavrımızdan rahatsız olup, ‘Böyle olursa bizle çalışamaz’ diyen bir kibir içinde olabiliyorlar” dedi.

Aslantuğ’un bu açıklaması uzun süredir iktidar tarafından ötekileştiren, ekranlara çıkmasına engel konulan, konser yasakları getirilen pek çok sanatçı olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Oyuncuya sosyal medya kullanıcıları, “Güzel günler göreceğiz” diyerek destek oldu.

Aslantuğ’un paylaşımının tamamı şöyle:

'Can ASLANTUĞ’a Evlat, Üniversite bitiyor hayırlısıyla. Aktörlüğe heyecan büyüttüğüne göre, “SEYİR DEFTERİ”nin şahitliğinde birkaç cümle kurmak isterim. Bu gece olduğu gibi, bazı anları kayda düşmekte yarar var!

Jeneriğini paylaştığım dizinin ekranda yayına girmesinden bu yana tam 35 yıl geçmiş. Adı, “İz Peşinde”, “Belene, Ağaların Düğünü, Kopuk Takımı, Vurguna İnmek, Karayar Köprüsü, Kapıları Açmak, Yalancı" gibi aynı çatı altında yaptığımız diğer projelerden yalnızca biri.

35 mm çekildi. Türkiye’nin ilk en uzun dizisi. Meslek hayatımın özel yönetmenlerinden Hüseyin Karakaş’la çalıştık. Saygı ve rahmetle yâd ediyorum.

35 yıl sonra bugün, hakikatten ve doğrudan yana ses vermeye gayret ediyoruz diye; o kurumları kendine bağlayarak siyasi tavrının mülkü sananlar, yarın o koltuklarda başkaları oturduğunda da sesimizin aynı vicdanla yankılanacağını bilmelerine rağmen; gerçeklerden ilham alan, sual eden, sorgulayan tavrımızdan rahatsız olup, “Böyle olursa bizle çalışamaz” diyen bir kibir içinde olabiliyorlar.

Editör: Medya Tilkisi