Fransa'da geçtiğimiz günlerde terk edilmiş bir halde bulunan morgun görüntüleri ülkeyi ayağa kaldırdı. 2010 yılına kadar tıp öğrencileri için patoloji okulu olarak kullanılan olan morg, kapatılmasının ardından acil bir şekilde terk edilmişti. 13 yıldır bir kişinin dahi uğramadığıve adeta bir korku evini andıran morga girenlerin çektiği kareler herkesin tüylerini ürpertti. İşte yıllarca terk edilmiş bir halde kalan morgtan bugüne kalan kan donduran detaylar...

Fransa Morg 3

Issız binaya girmeye cesaret eden fotoğrafçı kaşif Chloe Urbex, gördüklerini, "İnsan kalbinin kokusunu asla unutmayacağım" diye anlattığında bir insan kalbinin kavanozda çürümeye bırakıldığını, uygunsuz şekilde saklandığını belgelemiş oldu. Buruşmuş ve küflenmiş kalp, morg terk edildiğinden beri 13 yıldır oradaydı.

ORGANLAR ÇÜRÜMEYE BIRAKILDI

İnsan parçaları ve sıvı kimyasallar, terk edilmiş Fransız morgundaki kavanozlarda bırakıldı. Diğer organlar, bariz bir şekilde terk edilirken binadan çalınmıştı. Ters çevrilmiş bir kovada bırakılan bir organ küflenmeye başlamışken içinden kurtçuklar fışkırıyordu. Organların polaroid resimleri ise masanın üzerine bırakılmıştı.

Bütün bunlar Fransa'daki terk edilmiş morgdan fotoğraf karelerine yansıyan detaylar arasında. Ülkeyi ayağa kaldıran binada cesetler, boş soğutma üniteleri ve terk edilmiş bir el arabası kalmıştı. Fon kesintileri nedeniyle 2013 yılında kapatılan morg ve patolojiokulu, bu kadar uzun süre terk edilmiş halde olmasına rağmen otopsi odalarındaki bir jeneratör hâlâ fişe takılı bir şekilde çalışıyordu. Bu ses de binada yüksek bir gürültüye neden oluyordu.

BİRÇOĞU ÇALINMIŞ OLABİLİR

Morgta el değmemiş buzdolapları ve atılan tıbbi ekipman da kalmıştı. Kalp gibi organlar kavanozlara bırakılmıştı. Ancak kapakları eksik olarak dikkatsizce saklandıktan sonra aşınmış ve renkleri solmuştu. Ters çevrilmiş bir kovada bırakılan bir kalp küflenmeye ve kurtçukları kendine çekmeye başlamıştı. Morgda çok daha fazla organın saklandığına dair kanıtlar ancak ama birçoğu çalınmış gibi görünüyordu.

Fransa Morg 1

'DAHA ÖNCE BÖYLE BİR BİNAYA AYAK BASMAMIŞTIM'

Yakın zamana kadar binada yaşayan güvenlik personeli vardı, ancak şantiyede durdurulan inşaat çalışmaları sebebiyle ayrılmışlardı. Fotoğrafçı Chloe Urbex, aynı zamanda terk edilmiş odaları araştırırken kapaksız bir kavanozun içinde küflenmiş bir kalp buldu. Organı çevreleyen sarı bir akıntı vardı. Üstelik insan kemikleri ve bazı organlar kayıptı.

"Morg araştırmaları uzun zamandır dikkatimi çekiyordu. Ancak daha önce insan organlarının bu kadar dikkatsizce bırakıldığı terk edilmiş bir binaya hiç ayak basmamıştım" diyen Urbex, kalplerin bodrumda açık cam kavonozlarda bırakıldığını ekleyerek şu ifadeleri kullandı:

AKIL HASTANESİNDE DE BENZER GÖRÜNTÜLER VAR

Chloe Urbex'in ziyaret ettiği tek yer elbette çürümüş organların bulunduğu terk edilmiş morg değildi. İngiltere'nin Doğu Sussex bölgesinde bulunan Hellingly Hastanesi ziyareti esnasında çektiği fotoğraflar da korku filminden fırlamış gibiydi. Çekilen görüntüler bir psikiyatri hastanesindendi. Fotoğraflara dikkatli bakıldığında göze çarpan detaylar tüyler ürpertici cinstendi.

Fransa Morg 2

BAŞKA SAĞLIK SORUNLARINA YOL AÇABİLİYORDU

Psikiyatri hastanesinin terk edilmiş görüntüsü tıpkı şu anda Fransa'daki morg gibi herkesi şoke etmişti. 1898'de açılan hastane Sussex County Asylum'daki aşırı kalabalıkla mücadele etmek için inşa edilmişti. Hastanenin morgunda çekilen bir fotoğrafta menteşeleri sökülmüş kapılarla bırakılmış boş ceset sedyelerinin yığınları görülüyordu. Hellingly Hastanesi, beyne bir elektrik akımı gönderen ve beyin içinde kısa bir elektriksel aktivite artışına neden olan bir tedavi olarak görülen elektrokonvülsif terapiyi kullanmasıyla biliniyordu.

Elektrokonvülsif terapi, akıl sağlığı sorunlarını iyileştirmeyi amaçlıyordu ancak sağlığa son derece zararlıydı ve birçok başka sağlık sorunlarına yol açabiliyordu. Hastane, hasta sayısının azalması üzerine 1994 yılında kapatılmıştı. Kapatıldıktan sonra bina hızla çürüdü, kundakçılık ve vandalizm saldırılarına maruz kaldı. 2010'ların ortalarında bina yıkılmaya başlandı ve yeni konutların yeri açıldı.

Elektrokonvülsif terapi, akıl sağlığı sorunlarını iyileştirmeyi amaçlıyordu ancak sağlığa son derece zararlıydı ve birçok başka sağlık sorunlarına yol açabiliyordu. Hastane, hasta sayısının azalması üzerine 1994 yılında kapatılmıştı. Kapatıldıktan sonra bina hızla çürüdü, kundakçılık ve vandalizm saldırılarına maruz kaldı. 2010'ların ortalarında bina yıkılmaya başlandı ve yeni konutların yeri açıldı.

Issız binaları keşfetmeye meraklı fotoğrafçı Chloe Urbex'in takipçi kitlesi özellikle TikTok'ta giderek büyüyor. Çektiği fotoğraflar haricinde kısa videolarla da şöhretine şöhret katan Urbex, eski binalarda tesadüfen keşfettiği fotoğrafların kendisi için özel anlamlara sahip olduğunu ancak bugüne kadar en çok terk edilmiş hastanelerin kendisini etkilediğini söylüyor.

Derleyen: Fazilet Şenol / Milliyet

Kaynak: rss