Cumhurbaşkanı Erdoğan, 41 Ayda 41 Eser Toplu Açılış Töreni'nde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasının satır başları şöyle;
İstanbullular Eyüp Sultan'ın güzel insanları, değerli kardeşlerim sizleri en kalbi duygularımla muhabbetle selamlıyorum. Eyüp Sultan Belediyemizin ilçemize kazandırdığı eser ve hizmetlerin açılışı vesilesiyle bir araya gelmekten büyük bir memnuniyet duyuyorum. Bugün burada Eyüp Sultan Belediyemizce tamamlanan yatırım bedeli toplam 456 milyon lirayı bulan 41 ayrı projenin açılışını yapıyoruz. Belediyemiz tarafından Eyüp Sultan Camii'mizin etrafındaki binalar, iş yerleri ve sokaklar İstanbul'a ve ismini taşıyan yere yakışır şekilde düzenlendi ve rehabilite edildi. Yeşilpınar ve Esentepe mahallelerimize 2 abidevi cami kazandırıldı.
İlçemizi sembol kulüplerinden Erok Spor'umuz için gençlerimize her türlü hizmeti verecek bir tesis inşa edildi. Ayrıca Yeşilpınar'da bir futbol kompleksi ve Eyüpspor Kemerburgaz kamp alanı ile birlikte çok sayıda spor tesisi tamamlandı. Kurulan sıfır atık tesisi ile hem çevrenin korunması hem atıkların değerlendirilmesi sağlandı. Eyüp Sultan'dak hiç bir vatandaşımızın gıda sıkıntısı yaşamaması için aşevi kuruldu. İlçenin çeşitli yerlerinde 43 adet park ve peyzaj düzenlemesi hayata geçirildi. Kültür merkezlerinden restorasyonlara, otoparklardan sosyal hizmet birimlerine kadar pek çok hizmet Eyüp Sultanlıların emrine verildi.
Tüm bu eserlerin bugün resmen hizmete açıyoruz. Diğer kamu kurumlarımız tarafından inşa edilen yatırım tutarı 126 milyon lirayı geçen okul ve karakol binalarının açılışlarını da buradan yapıyoruz. Eyüp Sultan'a değer katan tüm bu yatırımların ilçemize hayırlı olmasını diliyor. Belediye başkanımız ve ekibini tebrik ediyorum. İstanbul'dan Antalya'ya, Erzurum'dan Gaziantep'e kadar ülkemizin dört bir yanında zengin bir belediyecilik tecrübesi olan Deniz Köken kardeşimizin tüm birikimini kendisini yetiştiren Eyüp Sultan'da kullandığını görmekten memnuniyet duyuyorum.
Tabi Eyüp Sultan'da yapılanlar sadece bunlarla sınırlı değil. İlçemize ne söz verdiysek hepsini de yaptık, yapmayı sürdürüyoruz. Mesela Nişanca ve Pirinçci mahallelerimizin imar planı ve tapu sorunlarının çözülmesi sözünü vermiştik. Çözüldü mü? Çözüldü. İstanbul'un bu güzide ilçesini her alanda daha ileriye götürmek için ne gerekiyorsa yapacağız. Ne diyor Mevlana Hazretleri, Kamil o dur ki koya dünyada eser, eser olmayanın yerinde yeller eser. Evet açılışını yaptığımız eserler hem onları ilçemize kazandıran isimleri tarihe altın harflerle yazacak hem de nesiller boyunca dilden dile dolaşacak hayır dualara vesile olacaktır. Bu şehre, bu ülkeye, bu millete eser verene hizmet edene ne mutlu. Bay Kemal, musluk atma töreni yapıyor. Bizler de görüyorsunuz bu tür eserlerle sizlerle beraber oluyoruz. Tabi bu öyle herkese nasip olacak bir paye bir şeref değildir. Bunun için emek vermek, vakit vermek, kendini şehrine ve insanlarına adamak gerekir.
Bizim nazarımızda belediye başkanlığı işte bu anlayışla yapılabilecek bir vazifedir. Bu işi ajandasındaki diğer konulardan arta kalan vakitlerde icra edilecek bir hobi olarak görenlerin takdirini biz sizlere bırakıyoruz. İstanbul kendine hizmet edenleri baş tacı yapmayı bildiği gibi ihmat ve ihanet edenleri tarihe gömmeyi de çok iyi bilir. Rabbim bizleri İstanbul'a ve bu ülkeye hizmetkar olanlardan eylesin.
Dünyamız salgınla başlayıp savaşla süren enerji ve gıda kriziyle tırmanan iklim değişikliği gibi tehditlerle dallanıp budaklanan bir dönemden geçiyor. Türkiye sıkıntılı bu dönemin her aşamısında kendi vatandaşlarını en iyi şekilde korudu. Bununla kalmayıp yeni küresel yönetim ve ekonomi sisteminin lider ülkeleri arasında yer alma hedefimize doğru adım adım ilerlemeyi sürdürüyoruz.
elbette yaşanan her sıkıntının üstesinden gelirken ödediğimiz bedeller de var. Mesela salgın dönemini 100 bine yaklaşan kayıpla ama insanlarımıza dünyanın en üst standartlı sağlık hizmetini vererek geride bıraktık. Ukrayna-Rusya savaşı küresel emtia fiyatlarındaki aşırı yükseliş sebebiyle enflasyonda beklenmedik bir dalgalanmaya yol açarken stratejik konumumuz güçlendi. Küresel üretim ve tedarik sistemlerinde yaşanan tıkanıklıklar Türkiye'nin yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazlayla büyüme üzerine kurulu ekonomik programının doğruluğunu teyid etti.
Tahıl krizi İstanbul'da çözülüyor
Biraz sonra Dolmabahçe'deki başkanlık köşkünde inşallah Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nin de katılımıyla Rusya-Ukrayna temsilcilerinin katılımıyla birlikte tarım koridoru ile alakalı hububat meselesiyle alakalı sıkıntıları aşarak imzalar atılacak ve bu imzalarla birlikte dünyaya müjdeyi vereceğiz. Bir yandan dünyadaki gelişmeleri ülkemiz lehine çevirmek için çalışırken diğer yandan vatandaşlarımızı enflasyona ezdirmeyecek tedbirleri aldık, alıyoruz.
Asgari ücretten memur ve emekli maaşlarına kadar her kesimin gelirlerinde yaptığımız artışlarla insanımızın omuzlarına binen hayat pahalılığı yükünü azaltıyoruz. Bir kısmı piyasalardaki tedirginlikten bir kısmı da fırsatçılıktan kaynaklanan dengesiz fiyatlamalar yavaş yavaş durulmaya yerli yerine oturmaya başladı.
Hükümet olarak ülke ekonomisine zarar verme pahasına günlük kazanç peşinde koşanları yakından takip ediyoruz. Milletimizin geleceğine balta vuran bu gözü doymazların hesaplarını ellerine tutuşturmakta kararlıyız. Türkiye'yi son 20 yılda nasıl her badireden çıkarmış asırlık hizmetlerle buluşturmuşsak inşallah bugünkü sıkıntıları da yine biz çözeceğiz. Milletimden biraz daha sabır ve verdiğimiz mücadeleye daha güçlü destek bekliyorum. Bizim en büyük aşkımız en büyük gururumuz olan İstanbul'un bu büyük mücadelemizde de hep yanımızda olacağından şüphe duymuyorum.
Fatih'in emanetine tekrar sahip çıktık
Milletlerin tarihinde semboller önemlidir. Eyüp Sultan'da maddi ve manevi tüm değerleriyle İstanbul'un en önemli sembollerinden biridir. Adını peygamberimizi evinde misafir etme şerefine erişmiş son nefesini İstanbul'un fethi yolunda vermiş Eyüp Sultan Hazretlerinden alan bu ilçemizin gönlümüzdeki yeri bambaşkadır. Eyüp Sultan Camii asırlarca tahta çıkan Osmanlı hükümdarlarının kılıç kuşanma merasimlerine ev sahipliği yapmıştır. İstanbul'a gelen herkes önce burayı ziyaret edip duasını yaptıktan sonra işine gücüne bakmıştır. Bunun için Fatih'in ve hocası Ak Şemsettin Hazretlerinin İstanbul'a bir armağanı olan Eyüp Sultan'a hangi hizmeti getirsek, hangi yatırımı yapsak şükranlarımızı ifade edemeyiz. Milletimizin çağ açıp çağ kapattığı bir zaferi olan İstanbul'un fethinin bir diğer sembolü Ayasofya'yı da iki yıl önce cami olarak yeniden ibadete açarak Fatih'in emanetine tekrar sahip çıktık.
Bitmedi Çamlıca tepesine inşa ettiğimiz camimiz de İstanbul'daki ecdat yadigarı tüm ibadethaneleri selamlayan bir 21. yüzyıl şahikası olarak tarihteki yerini almıştır. Eyup Sultan'a, Ayasofya'ya, Sultanahnmet'e, Çamlıca'ya bakıp da sadece birer taş yığını görenin şuuru zehirlenmiş kalbi nasırlaşmış, ruhu esir alımış demektir. Mimar Sinan Camii'ni yaptık mı? Yaptık, şimdi Levent'de Barbaros Hayrettin Paşa Camii'ni inşa ediyoruz ve inşallah bu yıl sonuna kadar bitirecek onu da tüm Müslümanlara hediye edeceğiz.
Aynı şekilde Boğazların üzerine birer gerdanlık gibi dizdiğimiz köprülere, altından geçirdiğimiz tünellere, Marmara Bölgemizi çepeçevre saran yollara bakıp da sadece beton ve demir görenin idraki kapanmış demektir. Bu eserler birer medeniyet meydan okumasıdır. Bu eserlerin her biri şehit kanlarıyla yoğrularak vatan haline getirilmiş şu toprakların ebedi sahibi olduğumuzu gösteren birer tapudur, birer belgedir. Bu eserlerin her biri maziden atiye uzanan kutlu yürüyüşümüzün birer işaretidir. Birer nihenk taşıdır.
Her kim Ayasofya'sından Eyüp Sultan'ına, köprülerinden barajlarına, kütüphanesi ve diğer birimleriyle Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nden eğitimden sağlık yatırımlarına kadar ülkemizin değerlerine saldırıyorsa bilin ki gerisinde bir hazım sorunu vardır. Bu hazımsızlığı biz Gezi Olaylarında İstanbul sokaklarını pisleten zulüm 1453'te başladı yazılarında gördük. Bu hazımsızlığı biz FETÖ'sünden PKK'sına tüm örgütlere verilen destekle terörle mücadelemizin her aşamasında gördük. Bu hazımsızlığı biz 12 Eylül'de olduğu gibi darbeler tamamlandığında bizim çocuklar başardı diye atılan sevinç naralarında, 15 Temmuz gibi girişimler akamete uğratıldığında yaşanan hayal kırıklıklarında gördük.
Bu hazımsızlığı biz her yolu denedikleri halde ülkemizi hedeflerinden vazgeçiremedikleri bir dönemde kendi canlarının derdine düşenlerin şaşkınlıklarında gördük. İşte bu hazımsızlar sürekli yeni oyunlar yeni tuzaklar peşinde koşuyor. Şimdi bir altılı masa kurmuşlar. Masanın altındakiyle beraber iyiydi. İnşallah Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yıl dönümü olan 2023'te milli iradenin üstünlüğü büyük ve güçlü Türkiye'nin inşası konusundaki kararlılığımızı bir kez daha ortaya koyacağız. Şu anda karşımda hanım kardeşlerimi görüyorum, gençleri görüyorum, ana kademeyi görüyorum. Allah'ın yardımı ve milletimizin desteği ile 2023 imtihanından da alnımızın akıyla çıkarak ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına yükselterek bu kutlu yürüyüşü menziline ulaştıracağız. Eyüp Sultan'ın yanımızda olması bizi daha da güçlü kılacaktır.