İstanbul, Bursa, Sakarya’da sanat okulları kuran ve birçok öğrenciye eğitim imkanı sağlayan okulların kendisi için çok değerli olduğunu söyleyen Ragıp Savaş gençlere dokunabilmek istediğini belirtti. Savaş ‘’İstanbul'daki okul bir üniversite gibi oldu. 3000 metrekare, 600 tane talebesi olan bir okul haline geldi. Çocuklara ve gençlere dokunabilmek istiyorum. Sanatçı olmasalar da, çoğu olmayacak belki, o yolun içinden, o aydınlık yolun içinden o ışığın içerisinden onları geçirmek, onları sanatla bir araya getirmek çok önemli. İş insanı olsalar da, bale yapsalar da müzikle ilgilenseler de onlarda başka bir ufuk yaratacak. Sonuna kadar, ölene kadar devam. Çocukları, gençleri, yetişkinleri sanatla buluşturmak, en büyük keyiflerden biri.’’ dedi.

Bir oyuncunun aynı zamanda şarkı söyleyebilmesinin şart olmadığını ama olsa müthiş olacağını belirten Ragıp Savaş ‘’Oyuncunun arkı söyleyebilmesi şart da değil. Bazen olmuyor ve söylenemiyor. Onu da mazur görmek lazım. Her oyuncu şarkı söyleyip, dans etmek zorunda değil. Olsa müthiş olur, bal börek olur üzerine. Bu tür oyuncular çok tercih ediliyor ve çok da işine yarıyor.’’ dedi.

Şarkı söylemeyi çok sevdiğini söyleyen Ragıp Savaş ‘’Konservatuarda şan bölümü derslerinden özellikle herkes kaçarken ben giriyordum. Çok seviyorum şarkı söylemeyi. Neredesin Firuze filminden sonra Unkapanı’ndan teklifler geldi bana. Gerçek bu. Gel sana bir albüm yapalım diyip aradılar. ‘’Abi ne münasebet?’’ dedim. ‘’Ne var, gel söyle’’ dediler. Bilmiyorum. Bir gün belki ileride, single çok canım çeker. siyah beyaz bir şey, sade bir şey olur. Hayat ne getirir onu da bilmiyorum.’’ dedi.

Para kazanmak için dizilerde rol almadığını söyleyen Ragıp Savaş ‘’Diziler çok kıymetli. Diziyi ben para için yapmıyorum onu söyleyeyim. Orada yaptığım benim için çok önemli. Biz para kazanmak için yapıyoruz gibi kafada değilim. Ama sinema başka bir şey, o büyü o bambaşka bir şey.’’ dedi.

Aktörlüğün illa başrol kafasıyla yapılacak bir iş olmadığını belirten Ragıp Savaş ‘’Ufacık bir rol oynarsınız, arkadan geçen adamı oynarsınız ama arkadan öyle bir geçersiniz ki seyirci yıllarca unutmaz sizi. Onu döndürüp döndürüp söylerler size. Oyunculuk öyle bir şey. Başrol oynarsınız hatırlamazlar.’’ dedi.

Editör: Emel Kılıç