Bu hafta konuğumuz Zaza asıllı Türk halk müziği ve arabesk müzik sanatçısı bir çok albüm çıkarmış sinema filmlerinde rol almış olan Ceylan Avcı.

ST: Nasılsınız? Evde olduğumuz bu süreçte sizin günleriniz nasıl geçiyor?

CA: İyiyim Kızımla birlikte normal rutinlerimi yapmaya devam ediyorum; kalk, yemek ye, ev işleri, kahve darken vakit geçiyor zaten. Dışarı çıkmayı pek seven bir insan olmadığım için karantina rutinimden bir şey kaybettirmedi.

ST: Çocuk yaşta adım attığınız sanat hayatınızda popülaritenizi hep korudunuz bunu nasıl başardınız? 

CA: Hep bir önceki Ceylan ile savaştım. Bir önceki Ceylan’ın şarkılarıyla, albümleriyle. O yüzden hep daha iyisi olması için uğraşıyorum. Nasıl daha güzel klip çekebilirim, imaj değiştirebilirim bunları düşünüyorum ve iyi bir ekiple hayal ettiklerimi gerçekleştirmek zor olmuyor.

ST: Türküler bizim kültürümüzün en önemli hazineleri kalpleri kalplere bağlayan ve sizde çok güzel seslendiriyorsunuz? Okuyacağınız Türküleri seçerken kriterleriniz neler?

CA: Tamamiyle duyguyla alakalı. Okuduğum türküde mutlaka beni etkileyecek bir söz bir şey olmalı. Kısacası bir yeri olmalı ki beni alıp başka yerlere götürsün. Duygusunu hissetmediğim hiç bir türküyü/şarkıyı ticaret amaçlı okuyamam zaten. Bu yüzden benim kriterim “his”. Mesela Urfalı Zeyno şarkısının kaydında kendimi çok sevdiğim insanların yanında halay çekerken hayal edip o duyguyla söylemiştim.

ST: Size göre sanat ve sanatçının tanımı nedir? Siz sanat hayatınızda kendinizi nerede görüyorsunuz?

CA: Sanat dediğimiz şey sanatçının hisleriyle yoğurulmuş, yetenek fırınında pişmiş sonunda ortaya çıkan koca bir emektir bana göre. Yani kendimi nerede görüyorum derken zaten herkesin gördüğü yerdeyim. Bugün yediden yetmişe herkes beni tanıyor demek ki iyi bir sanat - sanatçı bileşkem var. Ve en olarak bu konuyla ilgili sanatçı olunmaz, sanatçı doğurulur demek istiyorum.

ST: Bize biraz kendinizden bahsedermisiniz en sevdiğiniz özellikleriniz neler sizi ne mutlu eder ve en çok ne üzer?

CA: Ben küçük şeylerden mutlu olabilen bir insanım. Bununda çok önemli olduğunu düşünüyorum çünkü insan küçük şeylerden mutlu olamazsa bu onu daimi bir mutsuzluğa sürükler. En sevdiğim özelliğim adaletli ve vicdan sahibi olmam. Başım yastıkla buluştuğunda huzur içinde uyuyabiliyorum şükür. Beni en üzen şey ise yalan. Yalan söyleyen insandan direk soğurum bu arkadaşım, dostum, aşk olsun hepsi için geçerli. Güvendiğiniz kişinin size yalan söylemesi hayalkırıklığı yarattığı için istemsiz üzülüyorsunuz zaten.

ST: Arabesk halk müziği türkülerimiz günümüzde pop ve rap müzik karşısında varlığını ne şekilde koruyor güçlendirdimi yoksa düşüştemi size göre?

CA: Esasında pop müzikte değil. T-Rap & RnB gibi tarzlar daha popular olmaya başladı. Tabii ki etkilemedi değil. Sosyal media artık bizim kanallarımız oldu. Eskiden showlar vardı bir şekilde kendimizi duyuruyor genç nesile de dinletiyorduk. Ancak artık herkes tamamen YouTube, Instagram, Twitter gibi yerlerde ve insanlar sadece tarzını sevdikleri kişileri takip ediyor. Diğer sanatçıları dinleme şansları olmadığı için bizimde ulaşabileceğim kitle kısıtlanıyor. Ancak yine de diyorum halk ve sanat müziği hiç bir zaman bitmeyecek bir müzik. Bugün benim diyen en sosyetik düğünde, en normal düğünde “Caney Caney” gibi şarkılarla son buluyor veya “Ankaranın bağlarıyla.” O yüzden ben bu tür müziklerin biteceğine inanmıyorum.

ST: Kızınız Melodi ile şarkılarınızı birlikte okuduğunuz paylaşımlar yapıyorsunuz instagram hesabınızda onun da sesi sizin gibi çok güzel onunla bir albüm çalışması yapmayı düşünürmüsünüz?

CA: Yok albüm çalışması yapmayı zaten kendim de düşünmüyorum. Eskiden sanatçılar albüm yapardı ve bir yıl boyunca onun ekmeğini yerdi. Ancak şu aralar şarkıların modası çabuk geçtiği için piyasa 2-3 ayda bir yeni şarkı çıkartma ihtiyacı doğuruyor. Bu nedenle albüm yapıp şarkıların görünürlüğünü kısıtlamak istemem. Single çalışmalarına devam. Melodi’ye gelecek olursak kızım müziği çok seviyor. Evet sesi de çok güzel ama albüm veyahut sahne çalışması gibi bir şey yok.

ST: Kısa bir süre önce yeni çalışmanız İllede Sen youtube kanalınızda yayınlandı dinleyicisi bol olsun. Biraz bahsedermisiniz bizlere?

CA: Esasında İlle de sen şarkısı ilk bana gelmişti. Ablam bana yollamıştı ama ben gözden kaçırdım bu şarkıyı. Sonra başkaları da okudu ancak nasip o ki döndü dolaştı yine okumak bana kısmet oldu. İlle de sen severek beğenerek okuduğum bir türkü oldu. Şükür dinleyicilerimin tepkisi de çok iyi.

ST: Sizin için dostluk güven ve aşk ın anlamı nedir?

CA: Dosluk, güven, aşk bunlar birbirlerinin bileşenleri. Şöyleki hammaddesi dostluk ve güven olmayan bir aşk düşünemezseniz ya da güven ve sevgi barındırmayan bir dostluk olamaz gibi. Bunların anlamını tekrar dile getirmeme gerek yok onlar zaten kendilerini çok güzel anlatıyorlar. 3 kelime bir dünya duygu veriyor.

ST: Ceylan Avcı TV ve sinemada neler izler? Hangi kitapları okur?

CA: Tarihi filmler, belgeseller ve biyografi filmleri çokça ilgimi çekiyor. Mesela Lady Diana’nın filmini yapmışlar beni çok etkilemişti. Gerçek yaşam kokan şeyler her zaman bende güzel izler bırakıyor çünkü. Kitap olarakta dini kitapları çok okurum.

ST: Müzik türünüzü nasıl tanımlıyorsunuz hangi kitle sizi daha çok dinliyor diye sorsam?

CA: Valla o kitle çok belli olmuyor aslında. Ne tarz şarkı söylediğime bağlı olarak değişiyor çünkü arabeskte söylüyorum ben. Mesela kızım Melodi’yle söylediğimiz “Severim ama Güvenemem Ki” adli şarkımızın kitlesi 18 yaş grubundan başladı dinlenmeye. Bazı şarkılar oluyor ağır türküler oluyor onları gençler çok dinlemiyorlar ama 35 yaş üzeri kitlesi çok oluyor. Tamamen şarkı seçimiyle alakalı.

ST: Hobileriniz fobileriniz neler?

CA: Yaş ilerledikçe en büyük fobim sevdiklerimi kaybetme korkusu oldu. Ama gençliğimden beri en büyük fobim “Yılan”. Gördüğüm anda oraya asla bir daha gitmek istemiyorum zaten çığlıklarımı duyan kimse de beni oraya geri götürmeye çalışmaz (gülüyor)

Hobi olarakta klasik olacak ama kahve içip arkadaşımlarımla konuşmak veya film izlemek diyebilirim. Gerçi ben onları hobi olarak görmüyorum zaten rutinim ama olsun.

ST: Spor beslenme ve güzellik ile ilgili neler yapıyorsunuz okurlarımız ile paylaşırmısınız?

CA: Pilates yapmayı çok seviyorum. Vücut direncimi arttırdığını hissediyorum ve bedenimi tanımam için bana yardımcı oluyor. Evde genellikle eczaneden aldığım bitkisel sağlıklı ürünleri kullanıyorum. Dışarı çıkarken mutlaka koruyucu sürüyorum. Ayrıca sürekli imaj değişikliğinden kaynaklı sac rengi değiştirdiğim için, saçlarım yıpranmasın diye yılan yağı, susam yağı, cam terebentin ve tatlı badem yağlarından kendime güzel bir karışım yapıyorum haftada 2-3 kez uyguluyorum. Bunların dışında en çok yüzünüz için neyi kullanıyorsunuz derseniz madecassol kremi derim.

ST: Boks sporunu sever misiniz? Beğendiğiniz takip ettiğiniz boksörler var mı?

CA: Boksu severim ama hiç yapma fırsatım olmadı. Kadınların o güçlü darbelerini gördüğümde özenmiyor değilim. Artık siz çalıştırırsın hocam (gülüyor)

ST: Korona ile mücadele verdiğimiz bu günlerde kendinize nasıl dersler çıkardınız nelerin farkına vardınız?

CA: Bütün dünyayı saran Allah’tan gelen bir şey bu. Önlemlerimizi almak, sabır ve tevekkül etmekten başka yapacak bir şey yok. Ders olarak tek tek söyleyemem ama nerede doğru yaptık, nerede yanlış yaptık durup düşünme fırsatımız oluyor bu sıralar. Kendime ne derecede haksızlık ediyorum, kim için bunu yapıyorum gibi şeyleri soruyorum mesela. Ya da kimler bana haksızlık ediyor gibi sorular aklımda. İnşallah bu günlerimizi hayırlısıyla, sabırlave duayla atlatacağız.

ST: Meslek hayatınızda bundan sonra hedefleriniz neler ve mesleki anlamda hayallerinizi gerçekleştirebildiniz mi?

CA: Ben hayallerini gerçekleştirebilen şanslı insanlardanım. Olmak istediğim yerdeyim. 36-37 tane albümüm 17 tane sinema filmim var. Bu saatten sonra tek dileğim ismimi ve kalitemi korumaya devam etmek. Bu nedenle de yaptığım işlerde seçiciyim.

ST: Hayatta en büyük korkunuz ve en büyük arzunuz nedir diye sorsam?

CA: Yanlış anlaşılmaktan çok korkarım. Çünkü istemeden de olsa kalp kırmak beni çok üzer. En büyük arzum ise son nefesime kadar alkışlanmak ve sevenlerimin sevgisini boşa çıkartmamak.

ST: Son olarak Medyatilkisi.com okurlarına neler söylemek istersiniz?

CA: Medyatilkisi.com okurlarına sesleniyorum: kendinizi sevin! Kendinize değer verin ve bakın. Hayat felsefem her zaman şudur: Sen varsan her şey var! O yüzden kimsenin size haksızlık etmesine izin vermeyin.

Milli Antrenör Boksör Oyuncu Serkan TATAR