Hafta içi her gün saat 15.30 – 17.30 arası canlı olarak yayınlanan programa her gün farklı ünlü simalar yorumcu olarak katılıyor ve renkli konular, bomba haberler gündeme geliyor. Yapımcı Erol Köse, Şarkıcı Yeliz Yeşilmen, Sosyal Medya Fenomeni Bahar Candan ve Gazeteci Nurcan Sabur programın bugünkü konuk yorumcularıydı.
Seyhan Soylu’ nun moderatörlüğünü yaptığı “AL SANA HABER” programı, magazinden siyasete her konunun masaya yatırılıp konuşulduğu tek program olma özelliğini koruyor.
Bugün program sırasında, son dakika belirlenen asgari ücret haberi konuşulurken konu siyasete geldi. Aynı zamanda Doğru Yol Partisi Genel Başkan Yardımcısı kimliğiyle siyasetin de bizzat içinde bulunan Seyhan Soylu: “Bir gün siyasi bir programda şunu söylemek isterim bana eğer sorulmuş olsa veya bir basın kulisi gibi bir programı yönetmek nasip olursa, Hakan Aygün’ler, Orhan Uğurlu’lar, Rasim Ozan Kütahyalı’ lar, Nagehan Alçı’ lar, Gülgün Feyman’ ların olduğu böyle bir kadronun içerisinde sormak isterim. Efendim Marmara’da adalarımız var Prens Adaları. Bana göre oraya özerklik verilmeli ve Osmanlı’ yı temsil eden minik küçük bir devlet, aynı San Marino gibi, aynı Vatikan gibi. Eğer böyle bir şey yapılırsa hem Ruhban Okulları ile ilgili doğru kararlar verilir hem de sembolik bir Monarşi olur orada. Bu polemikten bizi kurtarabilir.” derken yorumcu Erol Köse araya girerek bu düşünceye katılmadığını ve birtakım sakıncaları olabileceğini, başkalarının da sembolik yerler isteyebileceğine dikkat çekti.
Seyhan Soylu ise: “Öyle bir durum olamaz. Osmanlı bizim ecdadımız. Bu dediğim şey yapılırsa da yaklaşık 50 Milyar Dolar Getirisi olacaktır. Bu düşüncemi siyasi bir programda size ayrıntılarıyla raporlamak isterim.” yorumunda bulundu.
Programdaki bir diğer yorumcu Nurcan Sabur ise: “Orası zaten çağdaş bir yaşamın sürdüğü bir yer. Ama bunu federe etmek, konfederasyona bağlamak ne kadar doğru tartışılır.” şeklinde konuştu.
Seyhan Soylu ise sözlerini “Ben sembolize etmekten bahsediyorum. Sembolize etmekten korkmayalım. Asla korkmamalıyız. Mesela insanlar Sedat Peker ile röportaj yapmaktan korkuyorlar. Çok çekiniyorlar. Onu sevenler sevdiğini de söylemekten çekiniyor. Ben mesela hem sevdiğimi söylüyorum hem de tenkit ediyorum söylediklerinden dolayı. Mesela şu an gönlümde Taliban’ın lideriyle gidip röportaj yapmak yatıyor. Karayılan ile röportaj yapmak için giderim, korkmam. O nedenle de korkusuzca Sedat Peker ile röportaj yapmak isterim kanalım adına Flash Tv’ de. Ama ona şunları da sormak isterdim. Mesela hakaret etmiş olduğu noktaları da sorarım halk adına. Bu kadar kaosla beslenmek isteyen insanlar varken neden bunlara fırsat veriyorsun derim. Devlet adına sorulması gerekenleri sorarım.
Ben yüreğimden geldiği şekilde konuştuğum için bu röportaj hem Sedat Peker hem de Devlet-i Umumiye için çok dikkat edilesi bir röportaj olacaktır.
Sedat Peker korkulacak bir adam değil. Ben hayatım boyunca Sedat Peker’ e reis falan da demedim. Benim için iki reis vardır. Biri eşim, ailemin reisidir. Diğeri de Cumhurumun Reisidir. Bunun dışında kimseyi de reis olarak tanımam. Lütfen hiçbir şeyden korkmayın. Biz korkulacak bir ülkede değiliz. Çok demokratik ve özgür bir ülkede yaşıyoruz.” diyerek tamamladı.
